Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

level: Level-5

Questions and Answers List

level questions: Level-5

QuestionAnswer
Relax, close your eyes and let your mind wander freely.Rahatlayın, gözlerinizi kapatın ve zihninizin özgürce dolaşmasına izin verin.
It’s important to look at a problem from the outside if you want a good solution.İyi bir çözüm istiyorsanız, dışarıdan bir soruna bakmak önemlidir.
I can’t remember his name – my mind’s gone blank.Adını hatırlamıyorum; zihnim gitti.
I went on holiday to switch off completely from writing the book.Kitabını yazmaktan hevesi yok olduğu içii tatile gitti.
We are getting nowhere, we need to think outside the box.hiç bir yere ulaşmıyoruz, dışarıdan düşünmeye (bakmaya) ihtiyacımız var.
Children use their imagination better than adults.Çocuklar hayal güçlerini yetişkinlerden daha iyi kullanırlar.
He told me a fascinating story.Bana büyüleyici bir hikaye anlattı.
She had a gorgeous red and gold silk sari.Muhteşem kırmızı ve sarı sarisi vardı.
The list of their achievements is impressive.Başarılarının listesi etkileyici.
They all have incredible stories to tell.Hepsinin anlatacak inanılmaz hikayeleri var.
Despite their wealth, they were always practical about money.Zenginliklerine rağmen, para konusunda her zaman pratikti.
This seems to be a sensible way of dealing with the problem.Bu, sorunla başa çıkmanın mantıklı bir yolu gibi görünüyor.
There is highly sophisticated surveillance equipment.Oldukça sofistike gözetim ekipmanı vardır.
The nearest suitable alternative was two miles away.En uygun alternatif iki mil uzaktaydı.
The holiday was an unforgettable experience.Tatil unutulmaz bir deneyim oldu.
They have a totally unique approach to staff training.Personel eğitimine tamamen benzersiz bir yaklaşımları var.
She would be addressing an audience of three thousand teachers.Üç bin öğretmenin kitlesine hitap edecekti.
Jack was a member of the school choir.Jack okul korosunun bir üyesiydi.
Max put up the window display.Max pencerenin camını taktı.
There is an exhibition of paintings by Henri Matisse.Henri Matisse'nin bir resim sergisi var.
They looked around the National Portrait Gallery.Ulusal Portre Galerisini ziyaret ettiler.
The team used scientific instruments such as microscopes.Ekip mikroskop gibi bilimsel enstrümanlar kullandı.
We went to a live concert in the stadium last week.Geçen hafta stadyumda canlı bir konsere gittik.
He wanted to become a jazz musician.Caz müzisyeni olmak istedi.
The performance from the orchestra was brilliant.Orkestra'nın performansı mükemmeldi.
He’s a terrible actor because he can’t perform on stage at all.Korkunç bir aktör; çünkü sahnede hiç performans sergileyemez.
The first performance of the opera was in 1936.Opera'nın ilk performansı 1936'da oldu.
They were in the recording studio all day.Bütün gün kayıt stüdyosundaydılar.
We need to find a rehearsal room to practise.Pratik yapmak için bir prova odası bulmalıyız.
We’ve been rehearsing for weeks.Haftalardır prova yapıyoruz.
They watched the opening scene of Macbeth.Macbeth'in açılış sahnesini izlediler.
The final game attracted a crowd of over 50,000 spectators.Son oyun 50.000'den fazla seyirciden oluşan bir kalabalık çekti.
They had been on stage for over four hours.Dört saatten fazla sahnede rol almışlardı.
I hope your dreams come true.Umarım hayallerin gerçekleşir.
We have to try and get in without drawing attention to ourselves.Kendimize dikkat çekmeden içeri girmeye çalışmalıyız.
My attempt at a joke fell flat.Şaka girişimim boşa çıktı.
Everything at work went wrong today!İşyerindeki her şey bugün ters gitti!
We need a system to keep track of all our expenses.Tüm masraflarımızı takip etmek için bir sisteme ihtiyacımız var.
They made friends with the children next door.Yandaki çocuklarla arkadaş oldular.
The other children made fun of her because she was always so serious.Her zaman çok ciddi olduüu için diğer çocuklar ona şaka yaptı.
I think I locked it but we’d better make sure.Sanırım kilitledim ama emin olsak iyi olur.
Why doesn’t she make use of her singing talent?Neden şarkı söyleme yeteneğini kullanmıyor*
Pay attention to the warnings printed on the label.Etiket üzerine basılan uyarılara dikkat edin.
It’s terrible when salesmen take advantage of customers.Satıcı müşterilerinden fayda sağladığında/çıkar sağladığında kötüdür.
I took note of what she said.Ne dediğini not ettim.
He refuses to take part in it at all.Katılmayı reddeder.
The Olympics take place every four years.Olimpiyatlar her dört yılda bir gerçekleşir.
How do you tell the difference between the kittens?Yavru kediler arasındaki farkı nasıl anlarsın?
‘Don’t worry,’ Jenny added."Endişelenme," diye ekledi Jenny.
‘I can’t sing at all,’ he admitted"Hiç şarkı söyleyemem" diye itiraf etti