Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

level: 7th Jan 22

Questions and Answers List

level questions: 7th Jan 22

QuestionAnswer
benzeri görülmemiş fırsatlarunprecedented opportunities
Schengen bölgesi içindewithin Schengen area
dışındaexcept for
çok daha küçük bir yapıa far smaller structure
işlevsiz ailedysfunctional family
zorunlulukimperative
çekişmeli bir konua contentious issue
Avrupa'nın nihai sınırlarıultimate boundaries of Europe
gelecekteki genişlemefuture enlargement
-ması durumundain case of
-nın yanısıraas well as
insanları bir şeyler yapmaya yönlendirmekto lead people to do something
muazzam bir şekilde- son dereceimmensely
yoğun bağlılık-kendini adamaintense devotion
istikrarlı bir şekildesteadily
belirsizceambiguously
sadece rahat hissetjust feel relaxed
orta derecedemoderately
ormanların tükenmesidepletion of forests
su bolluğuabundance of water
fazlalıkredundancy
yeme bozukluğueating disorder
yeni bir hastalıka new disease
iyi hissetme hissifeel-good sensations
yalnızca, tamamen, sadecepurely
doğa bilinci, doğa farkındalığınature-awareness
(i) bir fikir bulmak - bir fikirle çıkagelmek(to) come up with an idea
belirli stillercertain styles
Türkler burada.Turks are here.
Türkçe zor bir dildir.Turkish is a difficult language.
Türkler misafirperverdir.Turkish people are hospitable.
Suyumuz bitti. - bitmiş durumdaWe have run out of water.
Arabamızın benzini tükenecek.Our car will run out of gas.
Yalan uyduramayız.We can't make up a lie.
Burada olduğunu fark etmemiştim.I didn't realise that you were here.
Hayallerimizi gerçekleştirelim.Let's realise our dreams.
Mutluluk arayışı içindeyiz.We are in search of happiness.
Mutluluğun peşindeyiz.We are in pursuit of happiness.
akılsızcaunwisely
Her zaman akılsızca konuşurlar.They always talk unwisely.
Suyu kullanıp bitirme.Do not use the water up.
Olağanüstü bir hızda koştu.He ran at a fantastic speed.
üzerine - üzerinde - akabinde - =onupon
Geri çekilecekler. - İstifa edecekler. - Görevi bırakacaklar.They will step down.
edinilmiş dilacquired language
yüzünden, hesabındanon account of
çatal bıçak takımıcutlery
el işihandicraft
Genetiği değiştirilmiş ürünlergenetically modified crops
-dığı sürece ...so long as
Bizim çağımızdain our age
nihayetinde, en nihayetindeultimately
tek ebeveynler, ayrılmış ya da bir şekilde eşi ile birlikte yaşamayan ebeveynsingle parents
hayat sigortası yaptırmakto take up life insurance
bir şeye katlanmakto put up with something
En kalıcı salgın hastalıkThe most persistent epidemic disease
ishal hastalığıdiarrheal disease
ne yazık, vah vahwhat a pity
(Geçmişte belki) Çalmış olabilirler.They might have stolen.
atılan lastiklerdiscarded tires
gerçek çevre sorunlarıgenuine environmental problems
anıtsal - çok büyükmonumental
çatal bıçak takımı imalatıthe manufacture of flatware
çatal bıçak takımıcutlery
patlak vermek - toplumsal olay vs.to break out
Uçak kalkacak.The plane is to take off.
deney yapmakto carry out experiment
sonucu olarak - kaynaklanmakto result from
kaynaklanmakto stem from
kirli içme suyutainted drinking water
üst toprak tükenmesitopsoil depletion
çoğalmakto proliferate
üretken yazarprolific writer
bolample
Kendinden utanmalısın.You should be ashamed of yourself.
Ne utanç verici!What a shame!
bir çocuğa bakmakto take care of a child
büyük bir hayal kırıklığına katlanmakto put up with a great deal of frustration
sürdürülebilir yakıtsustainable fuel
şüpheli bir şekildedoubtfully
Hakkında şüphelerim var ...I have doubts about ...
belirsiz bir şekildeobscurely
önemli ölçüdeconsiderably
bir görevi yürütmek(to) carry out a mission
sıradanlıktan görünmezefrom the ordinary to the invisible
Yeni bir fikir ortaya çıktı.She came up with a new idea.
Bu kardeşlerle geçinemiyorlar. - birbirleri ile sevgisel açıdanThese brothers don't get along with.
Bu aileler geçinemezler. - ekonomik olarakThese families can't make ends meet.
Çabalarınız için minnettarım.I appreciate your efforts.
koybay
Çocuklar nehir kenarında yürüyor.Kids are walking by the river.
Çocuklar nehrin yanı boyunca yürüyorlar.Kids are walking along the river.
Suyun içinde zıplama.Don't jump in the water.
Nehrin içine doğru atlama.Don't jump into the river.
Mikroskopla mikropları görebiliyorum.I can see microbes through microscope.
Tünelden geçelim.Let's pass through the tunnel.
Doğaya odaklanalım.Let's focus on the nature.
uzun vadedein the long run
Biraz para biriktirelim.Let's save some money.
Lütfen daha az TV izleyin.Please watch less TV.