Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

level: Level 1

Questions and Answers List

level questions: Level 1

QuestionAnswer
umutsuzca, çok büyük istekledesparately
kelimenin tam anlamıylaliterally
her yerde mevcutomnipresent
verimlifertile
sulamairrigation
hatırlatmakto "remind" sb to do sth
o zamanlardain those times
“acı”"bitter" life
her ikisi için defor both of them
bütün bir yıla whole year
yabancıstranger
tamcomplete
sanki, -mış gibias if
üzgünupset
farkına varmakto realise
cüzdanwallet
çantapurse
"kaybetmek"to "loose" a wallet
"doğrudan olmayan""undirect" method
kurmak, yapılandırmakto structure
yeniden yapılandırmare-structure
üretmekto generate
sulak alanwetland
kurtulmakto elude
o zamandan beriever since
birini memnun etmekto please sb
memnun, mutlupleased
futbolsoccer
kötüye kullanmakto abuse
yukarı doğruupwards
aşağıya doğrudownwards
yakında, kısa süre içerisindesoon
yine de, bununla birlikteneverthless
sağ taraftaon the right
bir şey yapmakta ısrar etmekto insist on doing sth
düşük"low" salary
"hukuk" kuralırule of "law"
daha çok, daha ziyade, daha doğrurather
oysawhereas
aksinein contrast
tam tersineon the contrary
aşırı uyumakto oversleep
tükenmekto run out of sth
dahasıfurthermore
inşaatconstruction
yıkımdestruction
talimatinstruction
patenroller-blading
aksi takdirdeotherwise
dağıtmakto give away
elektronik cihazları çalıştırmak, açmakto turn on
kapatmakto turn off
gelecekteki bir tarihten önceby
mektupletter
daha iyibetter
anlaşma, pazarlıkdeal
faturabill
geçimini sağlamakto make sb's living
makulreasonable
parti vermekto throw a party
temsilcirepresentative
beklentiexpectation
kayıp çocuklarmissing children
otobüsü kaçırmakto miss a bus
tamir etmekto repair a TV
yönetmendirector
yönetici, müdürmanager
terfi ettirmekto promote
terfi ettirilmekto be promoted
randevuappointment
götürmekto take sb to swh
incelemekto inspect
güncellemeupdate
polisiye vaka, durumcase
yakından bir şekildeclosely
baştan sonathoroughly
şişmişswollen
şişmekto swell
soymak (hırsızlık yapmak)to rob
yoksaor else
gece yemeğisupper
bakkalgrocery store
tükenmekto run out of sth
çorapsock
acele etmekto hurry
el kaldırmakto raise a hand
PamukkaleHierapolis
zenginwealthy
terketmekto abandon
bol miktardaabundant
"kalıntıları""ruins" of Hierapolis
bir zamanlaronce­
ışıl ışıl, parlak bir şekildebrilliantly
çok tanrılı, putperestpagan
evrim geçirmekto evolve into sth
açıkça, belirgin bir şekildedistinctly
tedavi merkezicure centre
pes etmekto give up
su kaynağıspring
adamakto dedicate