Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

AyşeBeril's English Vocabulary


🇹🇷  »  🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Creado:
AyşeBeril's English  Vocabulary


Public


0 / 5  (0 calificaciones)



» To start learning, click login

1 / 25

🇹🇷


beden eğitimi
🇬🇧


physical education

Practique preguntas conocidas

Manténgase al día con sus preguntas pendientes

Completa 5 preguntas para habilitar la práctica

Exámenes

Examen: pon a prueba tus habilidades

Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen

Aprenda nuevas preguntas

Modos dinámicos

InteligenteMezcla inteligente de todos los modos

Modo manual [beta]

El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Modos específicos

Aprende con fichas
elección múltipleModo de elección múltiple

AyşeBeril's English Vocabulary - Marcador

0 usuarios han completado este curso. ¡sé el primero!

Ningún usuario ha jugado este curso todavía, sé el primero


AyşeBeril's English Vocabulary - Detalles

Niveles:

Preguntas:

403 preguntas
🇹🇷🇬🇧
Beden eğitimi
Physical education
Öğretmen olmak isterim.
I want to be a teacher.
Benim kedim yok.
I don't have a cat.
Kedi isterim.
I want a cat.
Odam
My room
Annem kedi istemez.
Mum doesn't want a cat.
Odamdayım.
I am in my room.
Arkadaşlarım mutlu.
My friends are happy.
Arkadaşlarımla
With my friends
Bir şeyler yiyorlar.
They are eating something.
Ben öğrenciydim.
I was a student.
Ben bir çocuktum.
I was a child.
Zengindiler.
They were rich.
Onlar bizim arkadaşlarımızdı.
They were our friends.
Meşguldüm.
I was busy.
Uykuluydum.
I was sleepy.
İstanbul'daydık.
We were in İstanbul.
Biz meşguldük.
We were busy.
Ben doktor olacağım.
I will be a doctor.
Mutlu olacaklar.
They will be happy.
Mutlu değildi.
She wasn't happy.
Ali çok uzundu.
Ali was very tall.
Ayşe çok uzun değildi.
Ayşe wasn't very tall.
Bizimle birlikteydiler.
They were with us.
Ali ve Veli arkadaştı.
Ali and Veli were friends.
Ali ve Veli arkadaş değildi.
Ali and Veli weren't friends.
Annem evdeydi.
My mom was at home.
Babam Londra'da değildi.
My dad wasn't in London.
Bugün hava nasıl?
How is the weather today?
Hazır mısın?
Are you ready?
Hazırım.
I am ready.
Hava nasıl?
How is the weather?
Birçok arkadaşım var.
I have many friends.
Arkadaşlarımı severim.
I like my friends.
Kuş istemem.
I don't want a bird.
Evimi severim.
I like my house.
Arabaya ihtiyacım yok.
I don't need a car.
İki tablet isterim.
I want two tablets.
İyiyim.
I am good.
Hava güneşli.
The weather is sunny.
Hava sıcak.
The weather is hot.
Bilgisayarım yeni.
My computer is new.
Babamı severim.
I like my father.
Annemi severim.
I like my mother.
Ben bir öğrenciyim
I am a student
Ben erkek değilim.
I am not a boy.
Ben kız değilim.
I am not a girl.
Ben bir kızım.
I am a girl.
Bir fare var. Bu beyaz.
There is a mouse. It is white.
Bir kapı var. Bu kahverengi.
There is a door. It is brown.
Burada bir adam var. O yaşlı.
There is a man. He is old.
Bir çocuk var. O genç.
There is a boy. He is young.
Bir polis var. O havalı.
There is a policewoman. She is cool.
Burada bir bilgisayar var. Bu siyah.
There is a computer. It is black.
Bir kadın var. O bir doktor.
There is a woman. She is a doctor.
Büyükanne genç değil.
Grandma is not young.
Top sarı değil. Yeşil.
Ball is not yellow. It is green.
Mutlu değilim. İmutsuzum.
I am not happy. I am sad.
Büyükbabanız kim?
Who is your grandpa?
Hazırız.
We are ready.
Bir bilgisayara sahibim.
I have a computer.
Tabletim pembe.
My tablet is pink.
Bir Bilgisayar isterim.
I want a computer.
Bisiklete sahip misin?
Do you have a bike?
Yeni bir bilgisayar isterim.
I want a new computer.
Eski bir bilgisayar istemem.
I don’t want an old computer.
Bisikletimi severim.
I like my bike.
Yeni bir bilgisayar istemem.
I don’t want a new computer.
Bu bir kaplan.
This is a tiger.
Mavi bir bilgisayar isterim.
I want a blue computer.
Pembe bir bilgisayar isterim.
I want a pink computer.
İzgi eski bir bilgisayar ister.
İzgi wants an old computer.
Bilgisayarımı severim.
I like my computer.
Giderim
I go.
Giderim
I go.
Giderim
I go.
Giderim
I go.
Giderim
I go.
Giderim
I go.
Yüzebilirim.
I can swim.
Uçamam.
I can't fly.
İngilizce konuşabilirim.
I can speak English.
Türkçe konuşabilirim.
I can speak Turkish.
Yürüyebilirim.
I can walk.
Arapça konuşamam.
I can't speak Arabic.
Atlayamam.
I can't jump.
Acı biber yiyebilirim.
I can eat chilly pepper.
Kuşları görebiliyor musun?
Can you see the birds?
Beni duyabiliyor musun?
Can you hear me?
KUşları görebilirim.
I can see the birds.
Kuşum uçamaz.
My bird can't fly.
Pazar günü okula gitmedim.
I didn't go to school on Sunday.
Dün uyumadım.
I didn't sleep yesterday.
Dün dışarı çıkmadım.
I didn't go out yesterday.
Dün Hamburger yemedim.
I didn't eat hamburger yesterday.
Geçen hafta bir film izlemedim.
I didn't watch a movie last week.
Dün futbol oynamadım.
I didn't play football yesterday.
Geçen hafta parkta yürümedik.
We didn't walk in the park last week.