Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

level: Phrases 5

Questions and Answers List

level questions: Phrases 5

QuestionAnswer
store in the refrigerator after openingaçıldıktan sonra buzdolabında saklayınız
neighbor's chicken comes to neighbor goosekomşunun tavuğu komşuya kaz gelir
They raised our salaries with inflation differences. Rate of increase 40%Enflasyon farklarıyla maaşlarımızı yükselttiler. Artış oranı %40
wastewater treatment plantatıksu arıtma tesisi
surface treatment with solventsolvent ile yüzey işleme
with the participation of sector representativessektör temsilcilerinin katılımıyla
on 7-9 June7-9 Haziran tarihlerinde
Best Available TechniquesMevcut En Iyi Teknikler
Call me when you get back.Geri döndüğünüzde beni arayın.
I shouldn't drink and driveİçkili araba kulanmamalıyım
Shouldn't I go?Gitmemeli miyim?
Please do not request cylinder gas other than cash in advanceLütfen tüp gazi peşin para dışında talep etmeyiniz
Nurse began to give fluid to the patient with intravenous injectionHemşire damar enjeksiyonu ile hastaya sıvı vermeye başladı
despite the strong wind, citizens continued to enter the seaşiddetli rüzgara rağmen vatandaşlar denize girmeye devam etti
Soloist emerged on stage smoking enigmatic cigarettesSolist esrarlı sigara içerek sahneye çıktı
video playervideo oynatıcı
sample product (a swatch)örnek ürün (deneme ürünü)
has become betterdaha iyi hale geldi
Chair attached to school desk (bench)Sandalye okul sırasına bağlı
The man has food in his mustacheAdamın bıyığında yemek var
for you to findbulman için
The guide will help you find your way in an interesting place.Rehber ilginç bir yerde yolunu bulman için sana yardımcı olacak.
worldviewdünya görüşü
Let's meet at our Izmir Event where we will discuss the importance and future of Turkish Qualifications Framework in our working life.Çalışma yaşamımızda, Türkiye Yeterlilikler Çerçevesinin önemini ve geleceğini tartışacağımız İzmir Etkinliğimizde buluşalım.
blood circulationkan dolaşımı
leading causeönde gelen neden
suitable for agriculture (arable)tarıma elverişli
The woman has black hair.Kadının siyah saçları var.
livelyhayat dolu
a cricketcırcır böceği
Satellite receiverUydu alıcısı
Rested rich tasteDinlenmiş zengin tat
I bought this at a very good priceBunu çok iyi bir fiyata satın aldım
The fastest way going to success (The fastest way to success)Başarıya giden en hızlı yol
Our underwear products are not tried nor changed due to hygienic reasonsİç giyim ürünlerimizde hijyenik sebeplerden dolayı deneme ve değişim yapılmamaktadır
Year of manufactureİmal yılı
Authorized dealerYetkili satıcı
wall blockDuvar bloğu
Vehicles not allowedTaşıt giremez
God loves the pureAllah temiz olanları sever
The first that comes to mindİlk akla gelen
Even though the raki is new, the glasses get old...Rakı Yeni olsada kadehler eskiye kalkar...
natural resourcesdoğal kaynaklar
change (over money)para üstü
unit pricebirim fiyati
Our prices include Value Added TaxFiyatlarımızda Katma Değer Vergisi dahildir
household applianceev aleti
recommended consumption date is on the packagingtavsiye edilen tüketim tarihi ambalaj üzerindedir
store in a cool placeserin bir yerde saklayınz
protect from sunlightgüneş ışığından koruyunuz
shake before drinkingiçmeden önce çalkalayın
store in the refrigerator after openingaçıldıktan sonra buzdolabında saklayınız
management systemyönetim sistemi
The abdomen is the area of the body between the ribs and the hips.Karın, kaburga ile kalçalar arasında kalan vücut bölgesidir
completely fulltamamen tok
Man is weak due to illnessAdam hastalığından dolayı halsız
For example, who? For example, me.Mesela kim? Mesela ben.
donation boxBağış kutusu
I will count to threeÜçe kadar sayacağım
Be well-behaved (behave)Uslu dur
be quiet!Sessiz ol
Go to bedGit, yat
Close the doorKapıyı kapat
No running inside!İçerde koşmak yok!
Pull your pants upPantolonunu yukarı çek
What did I tell you?Ben sana ne dedim?
I'm not kiddingŞaka yapmıyorum
**** everyone, enjoy it, it's your lifesiktir et herkesi, tadını çıkar, bu senin hayatın
dizzinessbaş dönmesi
The woman's head is dizzyKadının başı dönüyor
medical historytıbbi geçmiş
A man rides his bike down the mountainAdam bisikletini dağdan aşağı sürüyor
A worker is unloading the load (freight)İşçi yükü boşaltıyor
Sustainable livingSürdürülebilir yaşam
There is a 45 minute delay45 dakika rötar var
Is everything alright?Herşey yolunda mı?
I'll try to call from the airportHavaalnından aramaya çalışacağım
I'm going to get a haircutSaçımı kestireceğim
I have a squeak in my throat and I coughBoğazımda gıcık var, öksürüyorum
My brother is annoyed with my father's caretaker.Kardeşim babamın bakıcısına gıcık oluyor.
My father's caretaker annoyed me with his easygoing behaviors.Babamın bakıcısı rahat davranışları ile beni gıcık etti.
We are over the Mediterranean Sea. We're flying towards the Spanish peninsulaAkdeniz üstündeyiz. İspanya yarımadasına doğru uçuyoruz
I'm in a physical therapy centerfizik tedavi merkezindeyim
Bread crumbs fell between my nipplesEkmek kırıntıları memelerimin arasına düştü
I felt like having a chocolate cakeCanım çikolatalı pasta çekti
I fell asleepUyuyakalmışım
Bread in the bag got moldyTorbada duran ekmek küflendi
I don't want to stay in debtborçlu kalmak istemiyorum
a substitution (replacement)Yerine geçecek (ikame)
My grandfather runs a shopDedem bir dükkan işletir
I would like toIsterdim
I wish you would comeKeşke gelsen
masculine glandserkeklik bezleri (eril bezler)
I'm not of the same opinion (I disagree)Aynı görüşte değilim
easier said than done (saying this is easier than doing)söylemesi yapmaktan kolay (söylemesi kolay)
chock-fulltıka basa
I gave birth to the child, but it is up to you to educate him.çocuğu ben doğurdum ama onu eğitmek sana düşüyor
Better than I expectedBeklediğimden daha iyi
Thermal insulation provides “energy efficiency” by reducing the energy costs of your building by 50% on average.Isı yalıtımı binanizin enerji giderlerini ortalama %50 azaltarak “enerji verimliliği” sağlar.
to open the mouth of the sac (spending plenty of money)Kesenin ağızını açmak
Starting to spend plenty of moneyBol para harcamaya başlamak
We negotiated for 3 days but couldn't reach an agreementBiz 3 gün boyunca pazarlık ettik ama bir anlaşmaya varamadık
Have you felt like having a chocolate cake?Canın çikolatalı kek çekti mi?
He felt like having a chocolate cakeOnun canı çikolatalı kek çekti
We felt like having a chocolate cakeBizim canımız çikolatalı kek çekti
certainly worth seeing.Kesinlikle görülmeye değer
I'm disappointedhayal kırıklığına uğradım
This list is valid from 10 June 2022Bu liste 10 Haziran 2022 tarihi itibaren geçerlidir
Display product (exposition item)Teşhir ürünü
Alcohol 5% by VolumeAlkol %5 Hacmen
He fell hard on his butt (buttocs)O poposunun üzerine sert bir şekilde düştü
Excuse me! (Would you look?)bakar mısınız?
If my memory doesn't mislead meHafızam beni yanıltmıyorsa
Clothes on the floor are dirtyYerdeki giyisiler kirli
I wish you a healthy beautiful day. respectfullySağlıklı güzel günler dilerim. Saygılarımla
Bon appetit my dearsAfiyet olsun canlarım
sister, sister, sister (elder sister, little elder sister, my little elder sisterabla, ablacık, ablacığım
greetings, loveselamlar, sevgiler
bon appetit (honey, sugar)afiyet bal şeker olsun
There are many edible seeds.Yenilebilir birçok tohum vardır.
Eat healthySağlıklı beslen
Exercise regularlyDüzenli egzersiz yap
Spend more time with your spouse (partner)Eşinle daha çok zaman geçir
Smoke less (cigarettes)Daha az sigara iç
I love eating cashew nuts cooked with honey and saltedBen balla pişirilmiş ve tuzlanmış kaju fıstığını yemeye bayılıyorum
a cutting board (chopping board)kesme tahtası
to check out (to log out)çıkış yapmak
I know we will definitely meetMutlaka buluşacağız biliyorum
Again get well soon and sorry for your lossHem tekrar geçmiş olsun, hem de başınız sağ olsun
With love and respectSevgi ve saygılarımla
Tonight, I'm going to bed in the hospital againBu gece de hastanede yatacağım
Tying the donkey to the sturdy stake (Better safe than sorry)Eşeğı sağlam kazığa bağlamak
intended for (aimed at)yönelik olarak
The deadline for application is 15.03.2023 at 15:00 Turkey time.Son başvuru tarihi 15.03.2023 Türkiye saati ile 15:00’dır.
Repair Work (Repair Job)Onarım İşi
bidding process (tender process)ihale süreci
state of emergencyolağanüstü hal
find someone elseBaşkasını bul sen
The woman who has taken the wrong path (The woman who went astray)Kötü yola sapmış olan kadın
Road information will be published between 08.30 - 20.00Yol bilgileri 08.30 - 20:00 saatleri arasında yayınlanacaktır
Do not be mad at meBana kızma
This time let me clean the houseBu sefer evi ben temizleyeyim
Do you want me to go? I don't want you to goGideyim ister misin? Gidesin istemiyorum
unnecessarily meticulous (Showing unnecessarily dilligence/ rigor)Gereksiz yere titizlik gösteren
Small-diameter (on a small scale)Küçük çapta
This frees people from pessimism.Bu, insanı kötümserlikten kurtarır .
given to anyone (given to those, who)kimselere verilen
common nameOrtak ad
hand craft (handicraft)el zanaat
Soup in a soup bowl (soup is inside a soup bowl)Çorba,bir çorba kasesinin içinde
I don't believe you did thisBunu yaptığına inanmıyorum
I didn't know Ahmed was comingAhmet'in geldiğini bilmiyordum
Your mom told you to shop (Your mother told you to make shopping)Annen alışveriş yapmanı söyledi
Mesut wants Seda to study moreMesut, Seda'nin daha fazla ders çalışmasını istiyor
My friend wanted me to help him in the evening (My friend asked me to help him in the evening)Arkadaşım akşam ona yardım etmemi istedi
Do you want him to talk to you?Onun seninle konuşmasını istiyor musun?
Vedat asked us to wait a little (Vedat asked us to wait a while)Vedat biraz beklememizi rica etti
They told us to come tomorrowYarın gelmemizi söylediler
I ask you to speak slower (I am asking you to speak slower)Daha yavaş konuşmanı rica ediyorum
mixed nuts (dry food)karışık kuruyemiş
Turtles have a hard shell for protectionKaplumbağaların korunmak için sert bir kabukları vardır
You put the words in my mouthLafı ağzıma tıktın
he wants to say two words to you (he wants to have a word with you)o seninle iki laf etmek istiyor
i'd like to have a word with him.onunla iki çift laflamak istiyorum
disposable razor bladetek kullanımlık tıraş bıçağı
to the relevant authority (to whom it may concern)ilgili makama (ilgiliye)
a coloniki nokta
engagement ringnişan halkası
Our valued customer (Dear Customer)Değerli Müşterimiz
We are deleting the interest on your debts related to your old Cable subscription with service number 991 of the past periodsGeçmiş dönemlere ait 991 hizmet numaralı eski Kablo aboneliğinize dair borçlarınızın faizlerini siliyoruz
In case the payment is not made within the specified time, the campaign cannot be used again.Belirtilen sürede ödeme yapılmaz ise kampanyadan bir daha faydalanılamamaktadır.
contributing to the development of your sectorsektörünün gelişmesine katkı
we erase the interests on your debts (we delete interests on your debts)borçlarınızın faizlerini siliyoruz
In case you take advantage of the campaign, please do not forget to make the first payment within 7 days.Kampanyadan faydalanmanız halinde 7 gün içerisinde ilk ödemeyi yapmayı unutmayınız.
don't worry (with God's help we will manage)Evelallah
The woman is serving dinner.Kadın akşam yemeğini servis ediyor
There is one match outside the matchboxKibrit kutusunun dışında bir tane kibrit var
When I turned on the fan, all my papers flew into the room.Fanı açtığımda, tüm kağıtlarım odaya uçtu.
You have to mix the flour with water (You should mix the flour with water)Unu suyla karıştırmalısın
in the light of sustainable principlessürdürülebilir ilkeler ışığında
located in Izmir Province (taking place)Izmir Ilinde yer alan
tender announcement (notice)ihale duyurusu
How painful is that? (How spicy is it?)Bu ne kadar acı?
What starters would you recommend?Hangi başlangıçları önerirsiniz?
What's in this food? (What's in this dish?)Bu yemeğin içinde ne var?
Please like my photo!Lütfen fotoğrafımı beğen!
How do I upload this image?Bu resmi nasıl yüklerim?
Share if you like it. (liked)Beğendiysen paylaş.
People commute in the morning.İnsanlar sabah gidip geliyorlar.
Turn off the lights when leaving the room to save electricity.Elektrik tasarrufu için odadan ayrılırken ışıkları kapat.
Add water, heat and stir.Suyu ekle, ısıt ve karıştır.
wheat field (field of wheat)Buğday tarlası
climate action for sustainable transformationsürdürebılır dönüşüm için iklim eylemi
the functioning of the carbon regulation mechanism at the border and the measures that must be takensınırda karbon düzenlemesi makanızması'nin işleyişi ve alınması gereken tedbirler
Summit on Green Transformation and Sustainable Development in Industries (Green Transformation in Industry and Sustainable Development Summit)Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi
In case of fireYangın durumunda
General AssemblyGenel Kurul
Good luck (lit. I wish you success)başarılar dilerim
i don't know how i am ( don't know how i am)Bilmiyorum ne haldeyim
I'm going day and nightGidiyorum gündüz gece